Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, resmi sosyal medya hesabından tanıttığı LIBRA adlı kripto para projesiyle yatırımcıları cezbetti; ancak proje kısa sürede “Rug Pull” dolandırıcılığıyla çöktü ve 44 bin kişinin fonları çalındı. Milei projeyle bağlantısını reddetse de, onunla ilişkili şüpheli şirketler ve kişiler ortaya çıktı. Daha önce de Milei, benzer kripto dolandırıcılıklarında rol almıştı. Kendisini anarko-kapitalist olarak tanıtan Milei’nin bu skandallarla birlikte ahlaki bir sınırı olmadığı vurgulanıyor.
Devamı →
Venezuela’da Maduro, ABD ile gizli müzakereler yaparak ambargoların kaldırılması karşılığında muhalefetin seçimlere katılımını sağladı. Ancak hem iktidar hem muhalefet piyasacı politikalarla ABD’ye bağlı kalırken, emekçilerin hakları geri alındı ve sosyal kriz derinleşti. Seçimler belirsizliğe gömülürken Maduro, gerçek halk desteğini kanıtlayamadı; muhalefet ise sağcı bir intikamcı politika riski taşıyor. Latin Amerika liderleri, Venezuela’daki krizin bölgesel istikrarı bozmasını önlemeye çalışıyor. Maduro’nun iktidarı şimdilik sürüyor, ama “por ahora” yani “şimdilik” yıkılmadı.
Devamı →
Perulu rahip Gustavo Gutiérrez, 1971’de “Kurtuluş Teolojisi”ni ortaya koyarak, teolojinin Tanrı’yla değil, yoksulların yaşam koşullarını iyileştirmek ve sosyal adaleti sağlamak için insanları harekete geçirmesi gerektiğini savundu. Yoksulluğu toplumsal yapının sonucu olarak gören Gutiérrez, İsa’nın yüzünü yoksulların acısında buldu ve onların Tanrı’nın sevgisini hak ettiğini vurguladı. Bu yaklaşım, Kilise içinden Marksistlikle suçlandıysa da, yoksulların özgürleşmesi ve toplumda eşitlik için teolojinin eyleme dönüşmesi gerektiğini dile getirdi.
Devamı →
Javier Milei’nin Arjantin dış politikası, önceki özerk ve çok taraflı yaklaşımdan uzaklaşıp ABD ve İsrail’in etkisi altında, neo-sağcı dogmalarla şekilleniyor. Kurumsal dış politika mekanizmalarını zayıflatarak bağımsız hareket kabiliyetini kaybeden Arjantin, uluslararası platformlarda yalnızlaşıyor, BRICS gibi önemli oluşumlardan dışlanıyor ve bölgesel nüfuzunu kaybediyor. Milei’nin sert Batı yanlısı tutumu, insan hakları, çevre ve sosyal adalet gibi küresel gündemlerden kopuşu, nükleer silahlanma riskini artırması ve diplomatik gerilimlere yol açmasıyla Arjantin’in dış politikada bağımlılığını derinleştiriyor.
Devamı →
Jorge Luis Borges, 86 yaşında Cenevre’de hayatını kaybetti. Edebiyat dünyasına büyük katkılar yapmış olmasına rağmen, politik açıdan tartışmalı bir figürdü; özellikle Latin Amerika’daki faşist askeri rejimleri desteklemiş, Perón ve sol hareketlere karşı sert eleştiriler yöneltmişti. Borges, edebiyatta derin ve kalıcı izler bırakırken, siyasetle ilişkisi karmaşıktı ve bu yüzden Nobel Ödülü almadığı düşünülüyor. Ölümünü Cenevre’de tercih etmesi tartışmalara yol açtı; ancak onun gerçek aidiyeti Buenos Aires’e aitti.
Devamı →
José Mujica, Uruguay’ın Tupamaros gerilla hareketinin liderlerinden olarak mücadeleye başladı. Askeri rejim döneminde uzun yıllar hapis yattı, ancak “mateada” (mate çayı etrafında sohbet) gibi halkla iç içe, mütevazı ve hümanist bir direniş tarzını benimsedi. 1980’lerde Tupamaros hareketini yasal siyasete taşıdı ve “Geniş Cephe” koalisyonunda etkili oldu. 2010-2015 arasında Uruguay devlet başkanı olarak “dünyanın en fakir başkanı” unvanıyla sade yaşamı ve kapitalizm eleştirileriyle küresel ilgi topladı. Tarihi ideallerinden vazgeçmeden, uzlaşmacı ve halkçı yaklaşımıyla Latin Amerika’da yeni zamanların sevilen simgesi haline geldi.
Devamı →
Kolombiya’da Gustavo Petro, ülkenin tarihsel ırkçı ve sınıfçı yapısını, coğrafyanın kader olmadığı anlayışıyla aşmayı hedefliyor. Eski siyasetçi Álvaro Leyva’yı kabinesine alarak geniş bir ulusal uzlaşma arayışına giren Petro, azınlıkları ve dışlanmış kesimleri temsil ediyor. Kapitalizmi demokratik ve çevreyi gözeten biçimde geliştirmeyi savunan Petro, ülkeyi reform için sağ ve sol partilerle koalisyona davet etti. Böylece uzun iç çatışmaların ardından, çatışmaları sona erdirip yapıcı bir dönüşümü amaçlayan bir lider profili çizdi.
Devamı →
Kolombiya’da Gustavo Petro, ülkede ilk kez sol görüşlü devlet başkanı olarak seçildi; yardımcısı Francia Marquez ise ilk Afro-Kolombiyalı kadın başkan yardımcısı oldu. Bu seçimle Kolombiya uzun süredir süren paramiliter ve gerilla etkisinden çıkıp, sosyal adalet, çevre ve barış vaat eden yeni bir döneme girdi. Petro’nun seçim başarısı, ülke tarihindeki derin toplumsal protestolar ve FARC’ın silah bırakmasıyla mümkün oldu. Geleneksel partilerin dışında oluşan bu sol ittifak, Kolombiya’da kurumsal demokrasiye bağlı, çoğulcu ve kapsayıcı bir siyasi dönüşümün başlangıcı sayılıyor.
Devamı →
Arjantin’de ekonomik kriz, toplumsal umutsuzluk ve siyaset yorgunluğu derinleşirken, Javier Milei gibi devlet karşıtı, neoliberalizmin yarattığı güvencesiz gençliği temsil eden radikal bir figür öne çıktı. Milei, güçlü devlet geleneğini reddedip bireysel kurtuluşu savunuyor; sosyal güvenceleri kaldırmayı, dolara geçmeyi ve devletin piyasadan çekilmesini öneriyor. Bu durum, neoliberal politikaların devletin işlevini zayıflatmasının ve geleneksel siyasi partilerin halk nezdindeki itibar kaybının sonucu. Ancak Milei’nin gerçek bir örgütlenmesi yok ve yükselişi toplumsal bir “hastalık” olarak görülüyor.
Devamı →
Arjantin’de sağ cephede radikal ve dağınık neosağcı “Revolución Federal” hareketi, Cristina Kirchner’e suikast girişimiyle gündeme geldi. Suikastla bağlantılı bazı sağcı siyasetçiler ve milyoner bağışçılar tartışma yarattı. Sağın parçalanmış yapısı Milei etrafında toparlanıyor; Kirchner ise sağı dengelemek için aday çıkarsa da etkisi sınırlı. Milei’nin meclis desteği olmadan yönetmesi zor, iç çatışmalar ve olası otoriter hamleler gündemde. Sol ise lider eksikliği nedeniyle dağılma riski taşıyor.
Devamı →
.jpg)
