Venezuela devletçilikten vazgeçiyor mu?


29 Ocak, 2020    Haberler



Hafta başında batılı finans çevrelerinden gelen haberlere göre Maduro yönetimi yabancı petrol şirketleriyle görüşme başladı. Bolivarcı yönetim, anayasaya göre devletin kontrolünde ve sahipliğinde olan petrol ve gaz rezervlerinin işletmesini yabancı şirketlere devretmeye hazır olduğunu bildirdi. Buna göre tümü devlet petrol şirketi PVDSA’nın yönetiminde olan ulusal rezervleri uluslararası petrol şirketlerinin kontrolünde işletmeyi önerdi. Venezuela’nın görüşmeleri sürdürdüğü şirketler tam olarak bilinmese de içinde Rus Rosneft PJSC, İspanyol Repsol SA ve İtalyan Eni SpA’nın olduğu kesinlik kazandı.

Küresel ölçekte en zengin petrol rezervlerine sahip olduğu bilinen Venezuela’da ABD ambargosu sebebiyle petrol üretimi tarihinin en düşük seviyesinde. Günlük 3,5 milyon varil üretim yapma kapasitesi bulunan PVDSA 750 bin varilin altına düşmüş durumda. PVDSA yönetimi işletmelerdeki hisselerini yabancı şirketlere borcuna karşılık devretmeyi hedefliyor.

Kumandan Chávez’in devletleştirilmesine önderlik ettiği petrol rezervleri Bolivarcı Devrim’in en temel mücadele mevzisiydi. Bu nedenle anayasal olarak petrol ve gaz rezervleri devletin sahipliğinde ve işletmesi PVDSA’da bulunuyor. Mevcut anayasa ve yasa hükümleri bunların özelleştirilmesine yahut işletmesinin yabancı şirketlere verilmesine engel oluyor. Bu noktada Ocak ayı başında meclis başkanlığının yeniden Maduro yönetimin eline geçmesi önem arz ediyor. Bu sayede istenilen yasal değişikleri yapabileceği ifade ediliyor. ABD’nin meclis seçimlerinde Guaido’ya arka çıkmaması ve kontrolün Maduro’ya geçmesine ses çıkarmaması, Venezuela’da iktidarın kapitalist restorasyonuna onay verdiği anlamını taşıyor olabilir.

Maduro’nun Venezuela petrollerini uluslararası şirketlere açma politikası paradoksal biçimde ABD ambargosuna çarpıyor. Zira ABD hem Venezuela’da sosyalist-devletçi politikaların son bulmasını istiyor hem de Bolivarcılar’ın gitmesini. Diğer yandan ABD hazinesi uyguladığı ambargoya rağmen 20 Ocakta aralarında Chevron, Baker Hughes Co., Halliburton Co., Schlumberger Ltd. ve Weatherford International Ltd.’nin bulunduğu beş Amerikan şirketinin Venezuela’da petrol ticareti yapması için verdiği lisansı 90 gün daha uzattı.

Aslında petrolün yabancı şirketlere devri meselesi Venezuela’daki gelişmeleri takip edenler için sürpriz sayılmaz. Maduro yönetimi geçen yıl Mayıs ayında Chavez’den bu yana devlet denetimi altında olan dövizi ve ithalatı serbest bıraktı. Bu ülkede ticareti bir ölçüde canlandırdı ve sokakta rahatlamaya yol açtı. Ancak hazinede döviz rezervi tükenen, hiper enflasyon baskısı altında milli parası her hafta devalüe olan Venezuela’da bu karar sonrası piyasada tamamen dolar kullanımına geçti.

Maduro yönetimi ABD ambargosunu aşmak için bilindik sosyalist yöntemlerden çok kapitalist yolları kullanıyor. Bunların arasında kayıt dışı altın rezerv piyasasının yaratılmasının yanı sıra kripto para “Petro” da bulunuyor.

 

 

Videolar





Yazılar

50 yıl sonra Allende: Bizi teğet geçen bir yıldızın yörüngesi
Bir siyasi hareket asla tek bir şahsın kişilik özellikleri ya da yeteneklerine indirgenemez ama Fidel Castro örneğinde olduğu gibi hareketin tüm özellikleri mükemmel biçimde tek bir kişide cisimleşebilir. Yahut da bu muhtevayı iyi biçimde kavramış ısrarcı bir liderlik hareketin kaderiyle bütünleşebilir. Fakat unutmamak gerekir ki “momentum” önemlidir. Hareketin liderle buluştuğu an kaderde belirleyicidir.
Amerika'nın en büyük düşmanı: Çirkin, kötü, Meksikalı
Hollywood neden hep Daniel Trejo'yu öldürüyor?
Herkesin aşık olduğu İpanema Kızı kimdi?
Saf aşkın ve Rio’nun simgeliğinden Playboy kızlığına: Kimse görmediği halde, duyan herkesin aşık olduğu İpanema Kızı (Garota de Ipanema) kimdi?
Venezuela: “Zafer ya da Propaganda” işte bütün mesele bu!
Bolivarcı yönetim içindeki kırılmalar ve Maduro yönetiminin geleceği
Kolomb fantezisi
Amerika kıtasıyla ilgili yalan yanlış bir çok yazı çıkıyor.* Kelli felli adamlar hiç bilmedikleri bu kıta ve hareketleri hakkında atıp tutmayı seviyorlar. Görüyorum sesimi çıkarmıyorum. Ama aşağıda eklediğim yazı okura Kolomb ve Amerika’daki hareketler üzerinden tarih dersi vermeye kalktığından bir şeyler yazmadan duramadım. (önce bu yazıyı https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2020/06/11/olumunden-500-yil-sonra-kristof-kolombun-cenaze-toreni-tarihe-olum/?fbclid=IwAR1AcEtC72R-6zfOZ0Uq2lZiIqoFmGbx_9Y1fXsJJXEtqim0mMPg92Cn3ds okumanızı, sonra benim notuma bakmanızı öneririm)
Tanrı ile konuşan şair: Ernesto Cardenal
Nikaragualı devrimci lider, şair ve din adamı Ernesto Cardenal, 95. yaşında öldü. 'Şiir gerçeği söylemenin tek yolu' diyen Cardenal'ın emperyaliz­mi eleştiren belgesel tadındaki 'Hora Cero / Saat Sıfır' şiiri, başkaldırı edebiyatının başyapıtları arasındadır.
Arjantin’den Türkiye’ye çözülemeyen İran düğümü
Yeni yılın ilk günü Netflix (Amerika kıtasında) iyi bir gazetecilik örneği sayılabilecek bir belgesel yayınladı: Orijinal adı “Nisman: The Prosecutor, the President and the Spy” olan bu belgesel 18 Ocak 2015 günü ölü bulunan Arjantinli savcı Alberto Nisman olayını anlatıyor.

Latinamerikainfo | Copyright 2014 | Sitemizde Kullanılan Tüm Yazı ve İçerikler Özgür UYANIK'a aittir. İzinsiz ve İsim Belirtmeden Kullanılamaz. Tüm Hakları Saklıdır.