11 Mart, 2014 Yazılar
.jpg)
Büyük bir vatansever, bağımsızlık ve sosyalizm tutkunu, hayata dair her şeye büyük bir tutkuyla bağlı bir asker, devrimci...
“ Comandante” kısa ömründen geriye büyük bir devrimci miras bıraktı. İlk dersi, 4 Şubat 1992’deki ayaklanmada, “devrimci devrimcidir” olmuştu. Yani devrimcinin, vatanseverin askeri sivili olmazdı. Hapiste vatan savunmasını sürdürdü. Halkına umut oldu. Vatan savunmasıyla halkın çıkarlarının bir bütün olduğunu gösterdi. Bu bağımsızlık ve sosyalizm demekti. Biri olmazsa öteki mümkün değildi.
Ne gariptir Chavéz’i ilk yadırgayanlar solcuydu. 1990’larda Sovyetlerin yıkılmasıyla “değişime” ayak uydurma heveslisi bir sol mutlaka Venezuela’da da vardı. Zaten diğer ülke “solcuları” onu görmezden geliyordu. Zira Chavéz hala 20.yy’ın diliyle konuşuyor; vatandan, ulusun birliğinden hatta artık neredeyse unutulmuş Bolivar’dan bahsediyordu. Fakat sanılanın aksine Chavéz şablonları birer birer yırtıyordu. İkinci dersi de hapisten çıktıktan sonra verdi: “Önce solcular örgütlensin” kalıbını kırdı, attı; halkıyla kucaklaştı.
“Sivil toplum örgütlerine” rağmen sosyalist bir vatan kurdu. İktidarının ilk aylarında yeni Bolivarcı Anayasayı büyük halk desteğiyle gerçekleştirip petrolü devletleştirdiğinde en büyük saldırı sendikalardan geldi. Patronlarına destek olan sendikalar genel grev ilan etmekle kalmadılar petrol rafinerilerini ateşe vererek ülkeye en az 10 milyar dolar zarar verdiler. Vatansever bir işçi sınıfı yaratmak gerektiği de verdiği üçüncü dersti “Comandante”nin.
Kolombiya ile savaş noktasına geldikten sonra teslim ettiği bazı FARC ve ELN yöneticileri sebebiyle yapılan eleştirilere “Kim ne derse desin biz burada gerçek bir sosyalizm inşa ediyoruz” cevabını vermişti. Daha sonra anlaşıldı ki Chavéz bu sayede Kolombiya’yı FARC’la masaya oturtmayı başarmış ve darbeyle sürgüne giden Honduras Devlet Başkanı Zelaya’nın ülkesine dönmesini sağlamıştı. Dördüncü dersi de küçük hesaplar peşinde koşmamaktı Chavéz’in.
Toplamda namuslu bir devrimciydi Chavéz. Namusun hakikate sadakat olduğunu hayatının her anında gösterdi. Ülkesinin vatansever askerleri, sosyalist liderleri gerici komplolarla zindanlardayken “oh olsun” diyen ama diğer yandan Chavéz’in mirasını yemeye çabalayan “sol”u onun namusu kabul etmezdi.
İğrenç bir komplo!
Venezuela’da parlamentodan sonra partiler rejimi de sona eriyor
Nobel’in ardındaki “Zürafa” öldü
Bolivya'da darbe bitmiyor
Ve sonunda Bolsonaro da maskeyi taktı (Kısa bir süreliğine de olsa)
“Sıfır Numaralı” Komutan’a Veda
Maduro’yu Kızıl Bereli Burjuvalar mı devirecek?
0 YORUM