16 Eylül, 2015 Yazılar

Problem inanç ile devrim arasında olmaktan çok din ile para arasında görünüyor. Zira sosyal adaletten, barıştan ve eşitlikten yana herhangi bir inanç sosyalizmle çatışmaya girmez.

(Kolombiyalı Rahip Camilo Torres, Avrupa'da eğitim gördü. Kolombiya üniversitelerinde ilk sosyoloji bölümü o açtı. Bir burjuva aileden geliyordu. Fakat yoksullar için savaştı.)
Sosyalizmle din ilişkisi bazılarının sandığı kadar çatışmalı değildir. Bunun en iyi örneklerinden biri Küba’dır. Tanıyanlar bilir, Küba toplumu herhangi bir kapitalist ülke kadar dini inanca sahiptir. Orada yalnızca Vatikan gibi bir kilise otoritesinin toplumu yönetmesine izin verilmez. Latin Amerika’da din ve devrim olgularının yakınlığı ise kökleri 17.yy’da Paraguay merkezli köleliğin olmadığı ve sosyalist bir eşitlik temelindeki Cizvit Misyonlarına kadar dayanır. Bu devasa yapı Vatikan’ın fetvasıyla İspanyol ve Portekiz krallıkları tarafından yıkılmasına rağmen geleneğini sürdürdü. 20.yy’da kıtada ortaya çıkan tüm sosyal hareketlerin içinde rahipler vardı. Bu Katolik rahip hareketi yüzyılın ortasından itibaren daha politik bir nitelik kazandı. “Üçüncü Dünya Rahipleri Hareketi” kıtada neredeyse Vatikan’dan daha çok din adamına sahipti. Bunların bir kısmı daha radikal bir tutum takınarak “Özgürlük Öğretisi” adını aldılar ve iç savaşlarda halk cephelerine katıldılar. Kolombiyalı rahip Camilo Torres 1966’da silahıyla öldü. Sonra özellikle Orta Amerika’da rahipler yoksul halk kitlelerinin cephelerinde onlarla beraber savaştılar. El Salvador ve Nikaragua devrimlerinde rahiplerin çok büyük katkıları oldu. Bu nedenle Kardinal Oscar Romero dahil onlarca rahip kontrgerilla tarafından katledildi. Kayıp yakınlarına yardım eden rahibeler işkenceyle öldürüldü. Her biri halkın gözünde aziz seviyesine yükseldi. Bugün hala dayanışmanın ve yoldaşlığın en iyi örneklerini bu din adamları yaşatıyor.

(Yoksulların babası kardinal Romero, diktatör ABD'nin desteklediği Somoza'ya bağlı kontrgerilla çetelerince katledildi. Vatikan 35 yıl sonra onu aziz ilan etti)
Güncel hareketlerden bir örnek olarak; Meksika Chiapas’ın Zapatistalar tarafından yönetilen bölgesinde halk rahipsiz ve ayinsiz gün geçirmez. Kapitalizme bulaşmamış, paylaşım, adalet ve eşitliği değer olarak benimsemiş bir inanç sosyalizmle çatışmıyor. Bu nedenle Chavéz kendisini “Marksist bir Hıristiyan” olarak tanımlıyordu.
İğrenç bir komplo!
Venezuela’da parlamentodan sonra partiler rejimi de sona eriyor
Nobel’in ardındaki “Zürafa” öldü
Bolivya'da darbe bitmiyor
Ve sonunda Bolsonaro da maskeyi taktı (Kısa bir süreliğine de olsa)
“Sıfır Numaralı” Komutan’a Veda
Maduro’yu Kızıl Bereli Burjuvalar mı devirecek?
0 YORUM